Ayrılıkların
da sonu var…
İlhan İrem’e olan sevgimi, saygımı The Cure ve
Depeche Mode ekseninde büyümemle ve tuş seslerine düşkünlüğümle açıklayabilirim.
Onu tanımam sevmem zor olmadı özetle. Bütün kasetleri var bizde. Birkaç da
plağı. Her şarkısını ezbere bilirim. Sadece sözlerini de değil, gitar
sololarına kadar. O yüzden dün geceki konser başından sonuna bir rüya gibiydi
benim için. Işıkla ve aşkla dolu bir adamın 2 saatlik ayinine katıldık. Kuruçeşme
Arena, bu tür özel konserlerde daha da büyülü bir atmosfer oluyor. Ay ışığı,
yakamozlar derken uçup gidiyorsunuz. Ama asıl uçacak olan bu güzel konser
mekanı. Malumunuz oraya da otel yapacaklar. Neyse ki oteli dün gece yapmaya
kalkmadılar da çocukluğumun en önemli rock figürlerinden İlhan İrem’i doya doya
dinledik. Elif annesi Aynur Abla ile gelmişti. Ben de Türkay’ı sürükledim
yanımda. ‘Aşk İstanbul’da’ konseri 21.30’da ‘Son Selam’ ile başladı. Biz tam o
sırada koşarak yerimizi bulduk ve oturduk. Oturduk diyorum çünkü sahne önü
dahil oturmalı bir konser düzeni vardı.
Işık
ve sevgi…
Bilenler bilir İlhan İrem, her konserine ışık ve
sevgiyle başlar. Öyle de bitirir. Dün gece O’nun çağrısına kulak verenler çok
güzel bir konserin yanı sıra; şarkı aralarında ülkenin içinde bulunduğu duruma
ilişkin önemli görüşlerine, bu kaosta kendi yerini çok iyi belirleyen, kendini
çok güzel ifade eden haline de tanıklık ettiler. İşte Hayat’ı, Boş Ver Arkadaş’ı,
Don Kişot’u hep birlikte söyledik. Beş bin kişi ‘Hayır Ben Değilim’in sonunda ‘Hayır’
diye bağırdık. Sesimiz, isyanımız bir yerlere gitmiştir diye dua ettik.
Konuşamıyorum..
Anlasana..
İlhan İrem, en sevdiklerimizden ‘Konuşamıyorum’un
sonunda “Bütün her şey ‘Konuşamıyorum’la ‘Anlasana’ arasında gidip geliyor 40
yıldır” dedi ve ‘Anlasana’ya geçti. Bütün şarkılardaki heyecanı ve
samimiyeti çok güzeldi. Konfetiler patlayıp konser bitince çağrımıza kulak
verip yeniden sahneye çıktı ve sahnenin önünün oturmaktan vazgeçip ona ulaşmaya
çalıştığı güzel bir atmosferde 2 şarkı daha söyledi.
İyi
- kötü…
En başta davulda Aydın Karabulut olmak üzere orkestra
anlamında kusursuz bir performans sergileyen ‘Grup Sevecen’, uzun uzun
dinlediğimiz ney, çok güzel bir ışık ve sahne tasarımı, semazenler ve bir
şarkıda izlediğimiz balerin konserin artılarıydı. Konsere bilmeden gelen
aralarda espri yaptığını sananlar da eksileri.
Ayrılık…
İlhan İrem’e nefis bir konser DVD yakışır. Keşke yapılsa.
O küsmüş biri değil bence. Öz bir adam sadece.
fotoğraflar: elif durgun