30 Aralık 2012 Pazar

yaşadıkça sevesim var...




2012'ye dair uzun uzun yazacaktım ama bitiyor zaten.. Güzel şeylerle hatırlamak istiyorum.. Madem gidiyor.. Arkasından konuşmak olmaz..

- Doğum günüm: Yeğenim Beril 14 yaşında. Geçen okuldaki yıl sonu eğlencesi için "hayatımda geçirdiğim en güzel partiydi" yazmış. Ben de "len hayatın ne kadar" diye dalga geçtim onunla. Demem o ki kaç yaşında olursanız olun bazen bir gün, bir an 'unutulmaz' oluyor.. Bir sebeple, bin dostla, bir sürprizle.. 19 Mayıs'ta beni sarıp sarmalayan tüm minnoşlarıma bir kez daha yürek dolusu teşekkürler.

- Erovision Şarkı Yarışması: Doğaçlama gelişip, biraz zorlamayla Kıvanç'lara çöktüğümüz Eurovision Finali de  unutulmaz gecelerimizden biri oldu. 2013'te katılmayacak oluşumuza çok üzülmemizin sebebi bu yıl yaşadığımız şamata olabilir. Keşke katılsaydık. Ama olsun biz yine bir sebep bulur eğleniriz.

- Morrissey Konseri: Son anda davetiye bulduğum için konserin büyük bir bölümünü bir taşın üzerinde izledim. İçimden de "dünyanın neresinde olursam olayım bir taşın üzerinde Morrissey dinleyebilirim" dedim. Hem dokunaklı, hem hüzünlü hem de çok güzeldi.

- İlhan İrem Konseri: Türkay'ı sürükleyerek götürdüğüm bilmem kaçıncı konser. Ama ne konser. Bildiğin ayin. Kafamda hala Don Kişot çalıyor.

- Tuhaf Alışkanlıklar Kitabı: 2013'te kitap yazmakla ilgili daha büyük hayallerimiz var ama 2012'de bir ilk gerçekleşti ve Yitik Ülke tarafından yayınlanan, Tuhaf Alışkanlıklar Kitabı'nda 'bir tuhaf' olarak yer aldım.

bir de.. Babam beni bir Neşet Ertaş türküsüyle sever.. "dane dane benleri var yüzünde" diye diye.. ben de en çok 'yalan dünya' türküsünü severim Neşet Baba'nın.. "sana karşı benim hayalim çoğdu" diye diye..

yeni yıl dileklerim yarın.. şimdilik diyebileceğim en başta yazdığım..