14 Ekim 2011 Cuma

İyi Müzik!






























Az laf çok fotoyla anlatacağım. Geçtiğimiz cumartesi akşamı Selçuk Sami Cingi'nin Hayal Bistro'daki konserinde bir şey farkettim. Herkesin konuştuğu, dinlediği müziklerin dışına biraz çıkınca kendinize en büyük hediyeyi veriyorsunuz. Cingi'nin 2. albümüyle ilgili şimdi çenemi sıkı tutmam gereken bir dönem :) Ama bilmemiz gerekenleri tam da buraya yazıyor günbegün. Ama geçtiğimiz cumartesi akşamı sürpriz konuklarla çok iyi hazırlanmış akustikle başlayıp, güzel cover'larla devam eden ve doğaçlama biten bir konser gecesi yaşadık. Deli kalabalık değildi bu yüzden de Cingi bize eve çağırmış gibi takıldık, eğlendik, kulaklarımıza güzel sesler hediye ettik. Yine geçtiğimiz salı akşamı Erkan Oğur, Derya Türkan ve Vincent Segal'i Aya İrini'de farklı melodilerinin ayini olarak niteleyebileceğim bir konserde izledim. Konserin yarısında çıkmaya çalışırken Erkan Oğur'dan iyi bir ayar alan hanım ablayı saymazsak her şey kusursuzdu.

Son olarak da az önce koşup geldiğim Borusan Müzik Evi'nin açılış konseri var. Mercan Dede'nin misafirleri; Ceza ve Hüsnü Şenlendirici idi. Önce Mercan Dede'nin seti ve canlı orkestrasıyla güzel şeyler dinleyip, sonra semazenle daha da ruhanileşen bir gösteri izledik. Ceza, Mercan Dede ile ilk ortak çalışması 800 ile açılışı yapıp, 3-4 şarkılık minik bir konser verdi. Mercan Dede dinleyicisi Ceza'yı hemen kabullenip 'Holocoust'ta 'mamammammammiii' diye bağırmaya başladı. Gecenin son konukları Hüsnü Şenlendirici ve çetesiydi. Çete diyorum çünkü siyah ve ağır abiler. Ama klarnet sesi ve yetenek her şeyi unutturdu.

Notcuk: Bu konserlerin hiç birinde, sağda solda çok güzel ahkam kesen müzik eleştirmenlerini görememem de ayrı bir keyifti :) Onlar canlı müzik dinlemek yerine sağdan soldan duyduklarını yazmaya devam etseler de iyi müzik doğru adrese bir şekilde ulaşıyor.

Hiç yorum yok: