27 Mayıs 2012 Pazar

Şarkılar Bir Oyundur..



Eurovision adı üstünde bir şarkı yarışması. Hal böyle olunca da yıllar içerisinde müzikal yönü arka planda, şov ve vokal yönü önde bir yarışamaya dönüştü Eurovision. Ne yalan söyleyeyim çocukluğumdan beri bütün finalleri izledim. Bu konuda iyiyim. Komşuları bilirim.

Şaka bir yana son 5-6 gündür yarışmayı bir arada izlemek için bir yer aradık durduk. Sesi açamayız diyen mekanları, sosyalleşmek istemeyen arkadaşları aşıp Kıvanç'ın evinde karar kıldık. Yollar da boştu ve hazır bir şekilde 21.30'da TV karşısındaydık. Sonlara doğru sıkılanlar, her ülkeye eğlenceli yorum yapanlar, Can Bonomo çıkınca duaya başlayanlar gibi rengarenk bir kitleydik. 10 kişiydik. Ağırlıklı tahmin İsveç yönündeydi. Bir yandan da twitter'a hakimdik. Oylamaya başladığında en büyük korkum Rusya'nın tatlı ninelerinin ciddiye alınmasıydı ki korktuğum başıma geldi. Evet renkliler, evet çok tatlılar ama şarkı diye bir şey yok ortada. 2. olmaları umarım bir işlerine yarar şu fani dünyada.

Gelelim Can'a. Eurovision'a katılacağı ilk açıklandığında O'nu tanımayanlar, komik sandıkları yorumlar yapanlar dün gece modern, aydınlık, kafası çalışan, dimdik duran, zorlama olmayan çok eğlenceli ve güzel bir şarkıyla izlediler Can'ı. Ben de izledim. Elim kalbimde. "Haydeee" diye bağırarak. Eurovision sahnesinde onca bacağın, saçın, süsün püsün içindeki en duru şeydi Can. Bazılarımızın uğurlu sayısı 7. Bazılarımız için Eurovision'un 7. harikası Can. Benim içinse gönlümün 2.'si.. İsveç herkesin favorisiydi sözüm yok. Şarkı güzeldi. Hatta ben Eurovision için fazla güzel bu şarkı bile dedim. Ama bizim şarkımız da, şovumuz da Can'ımız da en güzeliydi. Komşu komşuya, 12 puan hep İsveç'e, ninelere saygı kuşağı derken ilk 3 tahminim yalan oldu.

Umarım bu yarışma TeamBonomo'nun çok işine yarar da benim için başta Meczup ve Bana Bir Saz Verin olmak üzere yine çok güzel ve yeni şarkılarla, konserlerle eğleniriz, bir arada oluruz.

Hiç yorum yok: