24 Aralık 2011 Cumartesi

2011 Tortusu..



Madem yortulayamıyoruz.. O zaman tortulayalım..

2011'de sahnede en çok izlediklerim dolayısıyla en çok dinlediklerim.. Kurban, Melis Danişmend, Cingi..

2011'de kalanlar.. Acıdır ama doğrudur Teoman ve REM 2011'de kalmıştır.

2011'de gidenler.. Amy'nin ölümünü Murat'ın mesajıyla öğrendim.. "Yok yok yalan haberdir" dedim ama 1-2 saat sonra ofiste Amy anısına bir şeyler yaparken buldum kendimi.. Genç ölüm, cahil ölüm diyebiliyorum sadece..

Evde en çok dinlediklerim.. İnsanın işi müzikle alakalı olunca, herkesin zevk için yaptığı şeyin içine bir takım zorunluluklar girince evde ister istemez bağır çağır Türkçe Pop (Sezen, Hande Yener, Ajda, Halil Sezai) ve başucu albümlerimin tamamını -The Cure' & Depeche Mode- dinledim.. Paralı da olsa ara ara 'Kaybedenler Kulübü' dinledim.. Ayça döndü diye sevinip net'ten dinledim.. Ama sonra netti bilemedim..

Yolda dinlediklerim.. Her sabah bıkmadan usanmadan Geveze'yi dinledim.. Akşamları işten dönerken Cenk&Erdem, spordan dönerken Power Türk dinledim.. Cüneyt Kaşeler Lig Radyo'da olduğundan beri de cuma akşamlarımın vazgeçilmezi oldu..

İzlediklerim.. Behzat Ç (her türlü dizi - film - tanıtım - fragman) Leyla ile Mecnun (bir ara nasıl olsa izlerken ağlayacağım diye üzüntülerimi pazartesiye sakladım bu da 2011'in itirafı olsun) Bu yıl az film izledim.. Hangover 2 ve Due Date'i toplamda 20 kere falan izlemişimdir.. Evet 'Bir Zamanlar Anadolu'da'yı daha izlemedim. Bu nedenledir ki 'Bizim Büyük Çaresizliğimiz' benim 2011 filmimdir..

Okudukça... Yine kendi yazarlarımı (Nick Hornby, Murat Menteş, Murat Uyurkulak) okudum.. Orhan Pamuk'un Saf ve Düşünceli Romancısı beni en çok zorlayan kitaptı. Doğu Yücel'in 'Varolmayanlar'ın yarısındayım.. Meraktan ölüyorum devamında ne olacak diye.. Bitince yazarım.. Sonunu değil hissettirdiklerini.. 2011 bitmeden bitireceğim..

Can boğazdan.. Yediklerimi yazmayacağım korkmayın.. Ocak'tan beri 10 kilo verdim.. Son 2-3 ay öncesine kadar kurallar dışına çıkmadım.. Sağlıklı olmanın ne şahane bir şey olduğunu anladım.. 2012'nin başında yine 3 aylık bir diyet olayımız var!

Tanıştıklarım.. Daha önce de yazmıştım.. Ben bu pilates işini çok sevdim.. Hem pilatesle hem de birbirinden güzel hocalarım Canan, Pırıl ve Ayşe'yle bu yıl tanıştım.. Hepsiyle tanıştıran Gamze'ydi.. O konuya da geleceğim :)

Güneşi gördüm.. Psikolojim kadar bünyem de hassas olduğu için ateşten ve hastalıktan güneşi gördüğüm 1-2 havale geçirdim.. Ama yırttım çok şükür :)

Eğlence: Arkadaşlarımla gittiğim her konser, çalıştığımız her festival güzel anılarla geçti. Ama Gamze'nin doğum gününde eğlendiğim kadar uzun zamandır eğlenmemiştim.. Bir o kadar süre daha aynı geceden olmaz her halde :)


Soldan Madruk yaklaşıyordu.. 2012 sonumuz olur mu bilmem ama her yıl sağlık, mutluluk, başarı dileyip; daha sağlıksız koşullarda haktan, adaletten yoksun, demokrasiden uzaklarda, içine kapanan, yılmış ama yıkılmamış bireylere dönüşüyoruz. 2012'de her ne olacaksa iyi bir şey olsun ve birdenbire olsun..

İyi şeyler birdenbire olur.. Oğuz Atay, Korkuyu Beklerken, sf. 42

Hiç yorum yok: